3 Kasım 2012 Cumartesi

4
Benim İlk Genelev Maceram Hüsranla Bitmedi!(2)

Benim İlk Genelev Maceram Hüsranla Bitmedi! (2)

Salı günüden aramamı söylemişti. Numaranın gerçek olup olmadığından şüphe ettiğim için Pazartesi geç saatlerde aradım. Daha doğrusu çaldırıp kapattım. Kısa bir süre sonra geri döndü telefon. Arayan Ülker’di. Bir anlık tereddütten sonra açtım telefonu. Uzun uzadıya sohbet ettik. Çarşamba günü gelemeyeceğimi, çünkü para durumumun iyi olmadığını söyledim. “Sana para harcayacağını kim söyledi Çocuk?” diye çıkıştı Ülker ve “Aydın’a kadar gelecek parayı bul, sonrasını bana bırak. Tamam mı?” diye ekledi. “Tamam” dedim. “Perşembe sabahına kadar benimlesin Çocuk!” dedi gülerek.  Sex hikayeleri

Çarşamba günü kararlaştırdığımız saatte buluştuk. Ülker arabasıyla randevulaştığımız yerden beni aldı. Aceleyle arabaya atladım ve yola koyulduk. “Muayene oluyoruz bugün. Doktor biraz gecikti, ama sana zamanında yetiştim. Sen neler yapıyorsun bakayım Çocuk?” dedi. Söylerken üzerine bastığı ‘Çocuk’ lafı hoşuma gidiyordu. “Salim Ağabeyden 50 lira borç aldım.” dedim. “Salim kredi bankan senin, öyle mi?” dedi. “Zor zamanlarımda alırım, ‘hayır’ demez.” dedim. “İzmir’e gidiyoruz.” dedi ve anlatmaya başladı. Seks hikaye

Salim Ağabey, genelev kadınlarının anlattıklarının hiçbirinin doğru olmadığını söyler dururdu. İlk başta Ülker’in söylediklerinin baştan sona yalan olabileceğini düşündüm, ama sonradan kendi kendime; ‘Bana ne diye yalan söylesin ki?’ dedim. Ona kendisini anlatmasını söylememiştim; o kendiliğinden başlamıştı anlatmaya. Anlattığına göre yaklaşık 2 yıldır bu işin içindeydi. Ondan önce başından 6 ay kadar süren bir evlilik geçmişti. Kocasıyla cinsel sorunlar yüzünden ayrılmıştı. Sonrasını anlatmadı. Geneleve girmesinin nedeni ve şekli saklı kaldı. Ben de sormadım; bana ne ki? Seks hikayeleri

“İzmir’deki evime gidiyoruz! Bütün kazancımı alıp götüren evi beğenecek misin bakalım.” dedi. Pınarbaşı’nda, kıyıda, bahçe içinde küçük bir ev yaptırtmıştı Ülker kendine. Bütün şehirden ve gözlerden uzak görünüyordu. Ev her an kullanılmaya hazır görünüyordu. Gerçekten de içeriye girer girmez, ocağı yakıp, üzerine çay suyu koymuştu Ülker. Salonda kendimize oturacak bir yer bulduğumuzda, “Benim dünyam burası! Annem, babam, kardeşlerim; hepsi bu ev. Dünyada başka hiçbir şeyim yok, biliyor musun?” dedi. “Gerçekten mi yok?” dedim. “Gerçekten yok! Belki de böylesi daha iyi, bilmiyorum. Ailem olsaydı böyle bir yaşantıyı yaşayamazdım herhalde. Özgür bir dünyanın içinde tek başımayım ve huzurluyum.” dedi, yüzüme baktı; gülümseyerek elimi tuttu, “Sen kendini anlat bakalım Çocuk!” dedi. 

“Telefonda konuşmuştuk. Benim yaşadıklarım ne ki? Yaşım henüz 17.” dedim. “Bir ay sonra okul bitiyor ve sen de özgür olacaksın, öyle değil mi?” dedi. “Kazanırsak üniversite başlayacak işte.” dedim. Avucunun içindeki elimi tutup açtı; merak eder gibi baktı bir süre ve yüzüme döndü, “Üniversiteyi kazanamayacaksın! Bu iyi olacak aslında. Çok güzel bir yaşantın olacak ve mutlu olacaksın. Bunu ben söylemiyorum; el falın söylüyor!” dedi. Ciddiye alıyordu söylerken; sanırım kendisi de inanıyordu söylediklerine. Elimi yine avucunun içine aldı ve okşadı, “Kadınları tanımalısın Mesut! Bir erkeğin mutlu olması, çevresindeki kadınları iyi idare etmesiyle orantılıdır. Çevrendeki kadınlara karşı ne kadar güçlü olursan, o kadar mutlu ve rahat bir yaşam sürersin!” dedi. 

“Kadınları tanımıyorum ki.” dedim sessizce. “Tanıyacaksın! Neden bilmiyorum ama, sana kanım ısındı. Hem de benim odaya geldiğinden 2 dakika sonra. Temiz, samimi ve içten bir insansın Sen. Böyle zamanda Senin gibisi hiç bulunmuyor, biliyor musun?” deyip, birden yerinden kalktı ve üzerime çullandı. Beni koltuğa yatırdı, üzerime çöktü. Gözlerini gözlerime dikti, “Senin çok büyük bir artın var; yarağın!” dedi gülümseyerek, “Böyle bir yarağa sahip olmak için fabrikalarını vermeye hazır adamlar tanıdım ben!” diye ekledi ve eğilip dudaklarıma öpücük kondurdu. Karşılık verdiğim anda da yapıştık birbirimize. Dudaklarımız öpüşmüyor, adeta birbirimizi kemiriyorduk. Vücudu üzerimde, dakikalarca öpüştük. Yarağım uyanmıştı, pantolonumu zorlamaya başlamıştı.

Ülker üzerimden kalktı ve beni soymaya başladı. Acele etmeden gömleğimi ve pantolonumu çıkarıp katlayarak bir köşeye koydu. Yarağım donumun içine sığmıyordu artık. Tutup donumu da çıkarttı. Yarağım dimdik karşısında duruyordu şimdi. Gövdesinden tutup kavradı ve sıktı. Yüzüme baktı sonra, “Bu çok güzel bir şey, biliyor musun? Bunu kullanmasını bilir ve kadınları tanırsan, yaşantını altın bir çağ olarak yaşarsın. Bu müthiş bir potansiyel, bunu anlamalısın!” dedi, eğilip kafasına öpücük kondurdu. Sonra yere diz çöktü ve dibinden tuttuğu yarağımı yalamaya başladı. Taşaklarıma kadar iniyor, yukarısına çıkıp kafasına dil darbeleri atıyordu. Ara sıra kafasını ağzına almaya çalışıyordu, ama bunu yaparken kendini zorlamıyordu. Ancak kafası ağzına sığıyor gibiydi. Yarağım artık taş gibi sertleşmişti. 

Kalktı ve kolumdan tutup sürüklercesine yatak odasına götürdü. Beni yatağa ittikten sonra üzerindekileri çıkarmaya başladı. Kısa süre sonra çırılçıplak kalmıştı. Çantasından çıkarttığı kremi alıp amına sürdü; sonra da yarağımın kafasından köküne kadar kremledi. Acele etmeden yapıyordu bütün bunları. Bacaklarını ayırarak üzerime çıktı ve yarağımı avucunun içine aldı. Kafasını amının dudaklarına sürtmeye başladı. Sonra kafasını am dudaklarının arasına yerleştirdi ve kendini yavaşça bıraktı. Yarağımın kafası alev gibi yanan amın içine doğru kayarak girmişti. Ülker derin bir ‘Ohhhhh!’ çekti ve durdu, “Ufff! Çok kalın! Amımın dudaklarını yırtıyor girerken!” dedi, yavaşça çekti kendini ve yeniden oturdu. Yalnızca yarağımın kafası amına girip çıkıyordu. Ellerini göğsüme koyup aynı yavaşlıkla inip kalkmaya başladı Ülker. Yarağımın kafasını amına alıştırıyordu sanki. İnip kalkarak yarağımı derinlerine doğru almaya başladı. “Acıyor Çocuk! Çok kalın! Ufff! Amımın dudaklarını gerdi! Ufff!” diyerek keyifli bir ritim tutturmuştu sanki. Yarağım amından kafasına kadar çıkıyor, yeniden giriyordu. 

Bir süre sonra kasıklarımız buluşmuştu. Öylece durdu ve yüzüme baktı; dudaklarını ısırmıştı. “Kölesi olurum bu yarağın! Amım için yaratılmış sanki. Ufff! Acıtıyor Çocuk!” dedi. Gerçekten de Ülker’in am dudakları yarağımı sıkıca sarmıştı. İçeriye girip çıkarken am duvarlarına sürtünerek girip çıkıyordu yarağım. Oturduğunda amının dış dudakları kasıklarıma yayılıyordu. Eğilip dudaklarıma uzandı. Birbirimizi yine kemirircesine öpmeye başlamıştık. Ülker bir yandan dudaklarımı emerken diğer yandan kasıklarını çekip bırakıyor, dövüyordu kasıklarımı. Yarağım ıslak ve sıcak amın içine saplanıyordu şimdi. 

“Ahhh! Canım! Ufff! Acıtıyor! Çok güzel! Evet! Harika! Beynime vuruyor acısı! Bu işte! Evet! Böyle işte! Ohhh!” diyerek, ellerini omuzlarıma koyup, yarağımı köküne kadar içine aldı ve kasıklarını kasıklarıma sürtmeye başladı. Klitorisiyle baskı yapıyordu kasıklarıma. Yarağımı santim bile çıkartmadan sürtünüyor, içinde dans ettiriyordu şimdi. “Çok güzel! Canım! Bebeğim! Harika! Yarağın harika! Ohhh! Ohhh! Ooohhh!” diyordu sürekli. Omuzlarımı tırnaklarıyla kanatırcasına sıkarken, kasıkları kasıklarımla çarpışıyordu şimdi. Yarım saate yakındır üzerimde tepiniyor, oturup kalkıyordu. Gözleri irileşmiş, yuvarlağından çıkacakmış gibiydi artık. Çığlıkları kesinlikle evin her yerinden duyuluyordu. Üzerimde bağırarak tepiniyordu, “Geliyorum! Evet! Ahhh! Evet! Aaahhh! Ohhhhhhh!” diyerek. 

Yavaşladı sonra. Kasıklarıyla kasıklarıma sürtünerek aheste bir şekle soktu hareketlerini. Sürtünüyor, yarağımı içinde bir yerlere dokundurmaya çalışıyordu sanki. Sonra irileşin gözleriyle yüzüme baktı ve eğilip dudaklarıma yapıştı. Kalbi deli gibi çarpıyordu. Yarağımı içinden çıkartmadan sürtünmeye devam ederek öpüyordu dudaklarımı. Sonra başı omzuma düştü ve öylece kaldı. Kalp atışları ritimsizdi; göğsümü dövüyordu sanki. Dakikalarca soluk alıp verişlerini kontrol etmeye çalışırcasına kapandı üzerime. Amı ile yarağımı sağıyordu bu ara. Am dudakları açılıp kapanıyor, yarağımı sıkıp bırakıyordu. 

Ben onu izlemekten boşalmayı unutmuştum yine. “Boşalmadın değil mi?” diye sordu yüzüme bakarak. “Yine unuttum!” dedim. “Harikasın!” dedi dudağıma öpücük kondurarak. “Amın o kadar sıkı ki, girip çıkarken yarağımın derisini yüzecek neredeyse. O giriş çıkışların keyfini yaşamaya çalışırken sen boşalıverdin.” dedim. Yarağım içinde halen kazık gibiydi, ama Ülker yavaşça kalktı üzerimden. Yarağım am dudaklarını gererek çıkıyordu içinden. Kendini yana attı, “İzin ver kendime geleyim Çocuk!” dedi. Nefesi hala düzensizdi. Sonra elini vücuduma attı. Okşayarak gezdiriyordu parmaklarını. “Çok uzun zamandır bu şekilde boşalmamıştım. Ara sıra boşalıyoruz, ama sanki rol yapar gibi. Bu hakiki boşalma onların yanında. Kalp krizi geçiriyorum sandım bir an!” dedi. Sonra yan dönüp başını kaldırdı ve yüzüme baktı. Saçlarımı okşayarak eğildi ve dudağıma öpücük kondurdu... 

“Bu yarak sende olduğu sürece yatakta başka hiçbir şey yapmana gerek yok. Bir kadın zaten bu yarağı görür görmez sulanmaya başlar ve hazır olur. Gir, sik ve boşalt. Ön sevişmeye gerek bile yok, yenim ederim!” dedi. “Ülker, gerçekten de çok mu kalın benimki?” diye sordum. Yüzüme bakıp gülümsedi, “Bir genelev kadınıyla sikişiyorsun. Gün boyu bir sürü yarak giriyor bu amın içine. Sence rol yapıyor olabilir miyim?” dedi. “Buna sevindim!” dedim gülerek. “Binlerce erkek girdi bu bacakların arasına. Yemin ediyorum, bu kadar kalınını ikinci kez görüyorum. İlki benim âşık olup evlendiğim kişininkiydi. O da en az bu kadar kalındı ve daha kısaydı. Seninki ondan biraz daha uzun, emin ol. Yarağın Kralı lan bu!” deyip, yavaşça yataktan indi ve ayakta zor durur şekliyle bana baktı, “Kusura bakma Çocuk. Sen de boşalmak isteyeceksin, ama amım şu anda yırtılmış gibi acıyor. Biraz bekleyelim, olmaz mı? Çay suyu kaynamaktan bitti!” dedi. 

Yataktan kalkıp Ülker’in arkasından gittim. Benim geldiğimden haberi yoktu. Çığlık atarak odadan çıktı gitti. Çevreye bakındım. Oda gerçekten de özenilerek döşenmişti. Az ama pahalı eşyalar vardı her yerde. Yarağım sertliğini kaybetmek üzereydi; benim ufaklık alınmış olmalıydı. “Hiç de bitmemiş bu su...” dedi bağırarak, “Ben işi acele tutmuşum. Hah haaa...” diye ekledi. Arkasından varıp sarıldım. Vücudunu vücuduma dayayıp başını çevirdi. Dudaklarımız birleşti yeniden. Tatlı bir öpüşme olmuştu bu. “Çay içiyoruz değil mi?” dedi. “Evet. Dudaklarımı kuruttun üzerimde tepinirken!” dedim. 

Biraz sonra salonda oturmuş çaylarımızı içiyorduk. “Salim Ağabeyin sana, boşalmayıp, işi uzun tutmanı mı tavsiye etti?” dedi. “Hayır, Salim Ağabey o akşam, ‘İki dakika sonra dışarıdasın. Ebru seni boşaltır, gönderir!’ demişti.” dedim. Şuh bir kahkaha attı Ülker, “İlk gördüğümde ona söyleyeceğim, sendeki yarağın tapılacak bir yarak olduğunu!” dedi. “Bunu yapma!” dedim. Yine bir kahkaha attı ve elimi okşadı, “Biliyorum; sen bu tür sohbetleri sevmezsin ve utanırsın. Seni tanıyorum Çocuk!” dedi. Sonra gözlerini dikip yüzüme bakmaya başladı. Soru soran gözlerle bakıyor, öylece duruyordu. Elimi okşadı yeniden, “Hiç benzemiyorsun... Ona yarağı yüzünden aşık olmuştum, ama kısa sürede bitti. Yarağı hakkını veriyordu, ama kendisi bin fazlasını alıyordu benden. Fazla dayanamadım, boşandık!” dedi. 

“Anlatmak zorunda değilsin.” dedim. “Woavvv! Harikasın Mesut ya. Bunu beklemiyordum, yemin ederim. Çok güzel ya. Demek, ‘Geçmişin seninle kalsın, beni ilgilendirmez!’ mi demek istiyorsun?” dedi. “Anlatarak huzursuz olacağını düşündüm bir anda. Bunu yaşamanı istemem.” dedim. “Canımsın!” dedi dudağımdan öperek. “Sen harika bir insansın, biliyor musun?” dedi, bir an durdu, başını önüne eğdi ve aniden yüzüme baktı, “Gerçekler hiç de öyle değil Çocuk! Gerçek hayatı oynayacağız seninle, tamam mı? Kıvırmadan, yılışmadan ve iplerin ucunu elden bırakmadan oynayacağız yaşam oyununu. Aşkmış, sevgiymiş, geç bunları. Çocukça şeyler bunlar. Gerçek yaşamın içinde aşk diye bir kavram yoktur. ‘Var’ diyenler yaşamın ciddiyetini kavrayamayanlar!” dedi. 

Bardakları yeniden doldurup yatak odasına gittik. Çay bardakları elimizde yatakta çayımızı yudumlamaya başladık. “Bu yatakta ilk çay içen erkeksin sen Mesut. Bunu sıkça yapalım; Sen bu yatağa yakışıyorsun.” dedi. Çaylarımızı içtikten sonra Ülker yeniden girişti işe. Beni yine sırtüstü yatırmış, yarağımı yalamaya başlamıştı. Yarağım yine kısa sürede kazık gibi olmuştu. Bu kez yatağa kendisi uzandı, “Hadi gel Çocuk! Gir bacaklarımın arasına ve sik beni!” dedi. Bacaklarının arasına girdiğimde yarağımı gövdesinden kavrayıp am dudaklarının arasına sürtmeye başladı. Sıcak am dudaklarının ıslaklığı yarağımı daha da sertleştirmişti. Amının ağzında tuttu ve kendini ileriye doğru vererek yarağımın kafasını amının içine soktu, “Ufff. Acıyor Çocuk. Tahriş olmuş bu ya!” dedi. 

Öylece durdum. Bacakları açık şekilde yüzüme baktı. Gerçekten de acı yüzünden okunuyordu. “Acıyorsa çıkayım?” dedim. “Hayır! Sok şu canavarı amıma, hadi!” dedi. Yavaşça yüklendim; yarağım ıslak amın içine kayarak giriyordu. “Yavaş yap! İleri geri girip çık!” dedi. O bir yandan konuşuyor, yapacaklarımı söylüyor; ben ona uyarak girip çıkıyordum sıkı amın içine. “Ufff! Acıyooorrr! Çok kalın! Yavaş Çocuk! Offf! Ufff!” diyerek derin nefes alıp veriyordu Ülker. Ben tereddütle girip çıkmaya devam ediyordum. Yavaş giriş çıkışlarla yarağımı köküne kadar sokmuştum. Öylece durmamı söyledi. Bir süre sonra altımda kalçalarını oynatarak yarağımı içinde sürttürmeye başladı. “Hadi, sik beni Çocuk! Sok yarağını köküne kadar içime! Ohhh! Evet böyle! Ohhh! Yırtıyor amımı yarağın Çocuk! Sok, evet, böyle! Offf!” diyerek omuzlarımdan tutup beni kendine çekti ve dudaklarıma yapıştı. Yeni birbirimizi kemirircesine emmeye başlamıştık. 

Alttan yukarıya doğru kendini verdikçe yarağım kasıklarıma kadar amına giriyordu. “Ohhh Mesut! Sik! Yarağa doyur beni! Hadi sok! Evet! Çok güzel sikiyorsun! Ahhh! Kökle içime yarağını! Evet!” diyordu. Artık yarağımı kafasına kadar çıkartıyor, köküne kadar sokuyordum. Amı iyice sulanmıştı; daha rahat girip çıkıyordum içine artık. Sırtımdan tutmuş kendine çekiyordu vücudumu. Sonra tırnaklarını geçirmeye başladı sırtıma. “Sik beni! Sik! Daha hızlı sik erkeğim! Evet! Evet böyle! Sok odun yarağını amıma! Doyur yarağa beni! Evet! Ahhh! Aaahhh!” dedi. Bu kez çığlıkları daha da uzaklara gidiyordu. Bacaklarını iyice açmış alttan yarağıma vuruyordu kasıklarını. Ben de yükleniyordum. Kasık seslerimiz çığlıklarına karışıyordu. Yine yarım saate yakın zamandır sikişiyorduk. 

Yeniden gözleri dönmeye başlamıştı. Delirmiş gibi bakıyordu yüzüme. Bu beni deli etti bir anda. Yarağımı köküne kadar soktum ve içine oluk gibi boşalmaya başladım. Ülker’in çığlıkları titremelerine, kasılmalarına karıştı. Bağırıyor, deli gibi altımda çırpınıyordu. Son damlasına kadar içine boşalttım döllerimi ve öylece attım kendimi üstüne. Ülker titriyor, irkilircesine kasılıyordu halen altımda. Am kasları yarağımı koparırcasına kasılmıştı artık. Kalbi yine ritimsiz atmaya başlamıştı. Kollarını yana doğru attı ve öylece kaldı sonra. Başımı kaldırıp yüzüne baktığımda ölü gibiydi. Gözleri kapanmış, derinden soluyor, gırtlağından hırıltılı sesler çıkartıyordu. 

Sonra yavaşça içinden çıkıp kendimi yatağa attım. Ülker eliyle elimi tutmuş, sıkıyordu. Bir süre sonra derin soluk alıp vermeleri düzene girdi. “Bacaklarımı kapatamıyorum, iyi mi!” dedi acıyla gülerek. Yerimden doğrulup yüzüne baktım. “Yüzüme ne bakıyorsun Çocuk? Amımın ağzı açık kaldı; oraya bak!” dedi. Gerçekten de amının dudakları açılmıştı. İçindeki kızılımsı etleri görünüyordu. Eğilip amının dudaklarına öpücük kondurdum, “Harika amın var Bebeğim!” dedim. “Harika olan senin yarağın! Yolcu hanı gibi bu am, sen farkında değilsin!” dedi. Yanına uzandım. Bana doğru dönerken yüzünde acı görünüyordu. Eğilip dudaklarıma öpücük kondurdu ve dizini dikip başını eli içine aldı, “Salim Ağabeyine bir teşekkür borcum var. Seninle tanışmamı o sağladı!” dedi. 

“Sen olmasan bir başkası olacaktı o gece.” dedim. “Yarağın keyfini bilen her kadın benim yaptığımı yapardı, biliyor musun Mesut?” dedi. “Nerden bileyim yav! Benim ilk tanıdığım kadın sensin. İlk siktiğim am da seninki!” dedim. “O kadar çok kadın sikeceksin ki, tahmin edemezsin. Yıllar sonra arkana dönüp baktığında böyle bir yarağın olduğu için Tanrıya şükredeceksin!” dedi. “Yarağım olduğu için mutluyum zaten!” dedim. “Ben onu demiyorum lan Hıyar! Böyle yarak kimde var ki? Onu diyorum!” dedi gülerek. 

Yataktan kalktığımızda Ülker özenerek am dudakları arasına peçete yerleştirdi. Sonra ayağa kalktı ve yavaş yürüyüşlerle banyoya girdi. Arkasından baktığımda, yürürken kadının gerçekten de acı çektiğini görüyordum...

Bu yarakla işim zordu benim! 
Devamını oku...

2 Kasım 2012 Cuma

12
Kimseye söylemek yok çabuk içeri gir


Selam ben sercan. Şimdi size anlatacağım seks hikaye gerçektir. Bundan yaklaşık 6-7 yıl önce oldu. Eski oturduğumuz mahallede ayşe ablamız vardı o zamanlar ben 18-19 yaşlarındaydım. Ayşe abla 2 çocuklu 28-29 yaşlarında bi kadındı. 160 boylarında 50-55 kilo civarında bir kadın. Bende 175 boyunda 75-76 kilo olan kumral tenli ela gözlü bir gencim.
Ayşe abla kızını okula bırakmak için evden çıkıyordu. Küçük olan diğer çocuğunuda bana getirerek ” sercan ben 15 dk ya gelirim ” dedi. Bende tamam abla dedim ve o kızını okula götürmek için gitti. Dediği gibi bi 15-20 dk sonra geldi.” Annen yokmu ” diye sordu. Bende annemin olmadığını akşama doğru geleceğini söyledim. Ayşe abla bana o zaman gel bize sen hem çocukla biraz ilgilenirsin bende temizlik yapıcam sonra bişeyler yeriz dedi ve bende kabul ettim 2 alt kata inerek onlara gittik. Sex hikayeleri

Ben ufaklıkla ilgilenirken oda temizlik yapıyordu. Bi ara yanına yardıma ihtiyacı olup olmadığını sormak için gittim. Bi anda onu domalmış bi şekilde yerleri silerken gördüm. Altında eşofman vardı üstünde salaş eski bir tişört. O domalmış halini görünce benimkisi hareketlenmeye başladı. Yaklaşık bi 5-6 saniye hiç bişey diyemeden arkasından onu izledim. Sonra ” ayşe abla yapılıcak birşey varsa yardım edeyim ” dedim. Oda bişey kalmadığını benim sadece çocuğa bakmamın yeterli olacağını söyledi. Bende tamam deyip geri çocuğun yanına döndüm. Aradan 5 dk geçmeden bir bahane üretip yanına tekrar gittim. Mutfak camını siliyordu bu sefer. Altına giydiği eşofman gerginleşip hafif aşağı kaymıştı ve iç çamaşırı görünüyordu. Altında beyaz bir çamaşır vardı.Beni görünce ” ne oldu bizimki mızmızlanıyomu ” dedi. Bende ” yok hayır ben su içicektim onun için geldim ” dedim ve suyu içip geri gittim. Bi süre sonra işi bitti ve bana gelip ” sercan bi 15-20 dk daha sabret sana çok güzel yicek hazırlıcam ama önce duşa girmem lazım sen bi süre daha göz kulak ol ” dedi. Bende ” tabi abla ” diyerek kabul ettim. Duştan su sesi gelmesiyle benim onu dikizlemem başladı. Yanlız elinde birşey fark ettim uzun bir çubuk vardı ve tam olarak ne olduğunu göremiyordum. Suyun ayarladıktan sonra soyunmaya başladı don sütyen kalmıştı. Kapıya doğru yanaştığını gördüm ve bi anda kaçıp çocuğun yanına gittim. Bana seslenerek havlu ve çamaşır almayı unuttuğunu söyledi. Bende hemen getireceğimi söyledim. İçeri odasına geçtim ve çamaşırlarını kurcalamaya başladım. Siyah bir tanga buldum ve sütyen. Sonra birde havlu alıp kapıyı çaldım. Sadece kafasını uzatarak ” şuraya bırakabilirsin canım sağol ” dedi. Oraya bakınca az önce dikizlerken gördüğüm çubuğun vibratör olduğunu fark ettim. Bi vibratöre baktım bi ayşe ablaya hafif gülümseyerek ” kolay gelsin abla ” dedim ve oda biraz utanarak ” sağol ” dedi. Duşa başlayınca bende dikizlemeye kaldığım yerden devam ettim. Soyundu ve başladı duş almaya. Göğüslerinin bu kadar götünün bu kadar güzel olabileceğini hiç düşünmemiştim. Eline traş bıçağını aldı ve başladı bacaklarını traş etmeye sonra amına geldi oturdu onuda bir güzel traş etti. Karşımda ayna gibi parlıyordu. Sonra vibratörü alarak kendine doğru sokmaya başladı yavaş yavaş yapıyordu. Ama benim dayanacak gücüm kalmamıştı aletimi sıkmaktan kıpkırmızı olmuştu başı ve dayanamayıp ne olursa olsun diyerek kapıyı çaldım. Bi anda toparlandı ve ” efendim sercan ” dedi. Ben ses çıkarmadım ve tekrar kapıyı çaldım ve kalktı kapının kilidini açtı bi anda beni karşısında gördü ve ” efendim ” dedi hafif gülümseyerek. Saçlarından sular damlıyorudu ve omuzunun birini görebiliyordum. Dayanamdım ve söyledim ” Senin gibi bi kadına vibratör kullanmak olmaz en azından banada zevk verirsin. Sabahtan beri seni izliyorum dayanamıyorum artık kendi rızanla ver ” dedim. Bi anda bana bakışları değişti. Bi bana bi pantolonuma bakıyordu ve ” Kimseye söylemek yok çabuk gir içeri ” dedi. Ben bi çırpıda soyundum ve yanına geldim. Bi anda dudaklarına yapıştım duşun atında ıslanıyoruduk ve ben onun her yerini okşuyordum. Eğilerek bi anda benim aleti ağzına aldı. Ben acayip zevk alıyodum o beni emerken bende bir yandan o güzelim göğüslerini sıkıp uçlarını tam kıvama getiriyordum. Bi anda ayağa kaldırdım onu ve ” içinde hissetmek istermisin ” dedi. O da hala neden sokmadığımı sordu ve onu domalttım yavaş yavaş içinde oynuyordum bana ” Hadi oynama hızlı hızlı gir çık dayanamıyorum ” dedi. Bende onu kırmadım ve bi anda başladım sert bir şekilde vurmaya. Bi elimle göğüslerini diğer elimle kalçasını sıkıyordum oda ahh ahh diye inliyordu. Az önce hızlanmamı isteyen kadın şimdi yavaşlamamı istiyor yoksa bayılıcam zevkten diyordu. Ama benim hiç durmaya niyetim yoktu onu bi anda kucağıma aldım göğüslerini emerken diğer taraftan içinde gidip geliyordum. Bi ara bi sıcaklık hissettim bacaklarıma akan. Yüzüne baktığımda gözleri kaymış titriyordu ve boşalmıştı. Nolur dur diyordu ama ben daha yeni zevk almaya başlamıştım. Sırt üstü yatırıp baldırlarına bastırdım az önce traş ettiği amına birden yüklendim gene. O öyle bi çığlıklar atıyorduki kesinlikle üst katındaki eltisi olan meryem abla ne oluyor diye merak etmiştir. Bu sırada meryem ablayla olan sex hikayemide daha sonra anlatıcam  Ben daha az sesinin çıkması için üzerine doğru uzandım ama bu seferde beni ıssırıyoru ve tırmalıyordu. Böyle 1-2 dk daha siktikten sonra kendisini boşalmak için benim aleti çıkarttım ama bana içime boşal beni böyle siken erkek görmedim daha önce senin spermlerini içimde istiyorum dedi bende tekrar içine sokarak boşaldım. Ama benim hala gözüm onun götündeydi. Bana gülümseyerek beraberce duştan çıktık. Ona verdiğim çamaşırları giydi bende yanındaydım ama giyinmiyordum. Bana ” Sen neden giyinmiyorsun ” dedi. Tangalı olan götüne bakarak ” bi kere daha ” dedim. Bana güldü ve ” Yeter benim bacaklarım ağrıdı kasılmaktan ” dedi. Benim ama durmak gibi bir niyetim yoktu. Arkasına yanaştım sarıldım aletim onun götünde geziyordu ve boynundan yalamaya başladım diğer taraftanda ellerimle onu okşuyordum ve dedimki ” Bu gün için son bişey daha hadi ” dedim. Bana döndü ” Nolur yeter çok yordun beni ” dedi. Benimki hala dikti ve ona sürttürüyordum ” Son başka yok ” dedim ve dudaklarına yapışıp onu yavaş yavaş yatağa yatırdım. Zaten üstünde sütyen ve tangası vardı çıkarmadım bile. Bacaklarının arasına geçip tangayı sıyırıp yalamaya başladım amını. 2 dk geçmeden zaten sulandı ve iniltilere başladı. Ben de hemen aletimi yerleştirip git gellere başladım oda sesli bi şekilde evettt ahhh daha hızlı hadi erkeğim gibi kelimelerle beni daha da heveslendiriyorudu. Bi anda domalmasını istedim oda döndü ben tekrar tangasını sıyırdım hızlı hızlı git gel yapıyordum ve bi yandan da başparmağımla onun götünün deliğini zorluyordum.Biraz bastırdıktan sonra parmağım içine girdi sonra diğerini soktum oda fark etmiş olacak ki bana dönüp ” Kocama bile vermedim ben arkadan nolur yapma ” diyodu ama bi yandan da ahhh ahhh diye inliyodu. ” Yavaş yavaş giricem söz ” dedim. Ama o hala istemediğini söylüyordu. Ben yavaş yavaş götüne dayadım ve girmeye çalışıyodum o ise zorlamamamı istiyordu. Arkadan krem aldım ve götünün o güzel deliğine sürdüm. Yavaş yavaş giriyordum ama onun gözünden yaşlar geliyordu ufak ufak. İçindeydim artık. Yavaş yavaş git gellere başlamıştım. Diğer taraftan amıla oynayarak onu rahatlatıyordum. Bi süre o güzel götünüde siktikten sonra içine boşaldım. Bi süre yatakta öylece kaldık. Sonra üstümü giydim o ise kocası gelene kadar tangasıyla dolaştı evde ve arada sırada gelerek benim aleti ağzına aldı. Seks hikaye

Biz o mahalleden ayrılana kadar hem onla hemde diğer bikaç kişiyle birlikte oldum onlarıda yakın zamanda anlatıcam…

Devamını oku...

6
Baba evinde oğlum tarafından düzüldüm


merhaba ismim suzan çekici bir bayanım sanırım şimdiye kadar başımdan çok olay geçti ve bir çok kez akrabalardan ve yakın çevremden ilgi gördüm. bu yaz babamın köyüne gitmiştik oğlumla beraber. 2 sene önce eşimden ayrılmıştım. ayrıldıktan sonra ilk defa babamın köyüne gitmiştim. babamların evi 2 katlı bir de çatı katı olan bir evdi ve sadece annemle babam evdeydiler. iki abim bir ablam ve bir de kız kardeşim var. hepsi evli oldukları ve şehir dışında yaşadıkları için her yaz köye gelmek yerine tatil yaparlar. oğlumla köye gittiğimizde evde annem vardı ve içeri girdik babam tarlada çalışıyordu. biraz oturup bir şeyler yiyip . lafladıktan sonra tarlaya babamın yanına gittik. oğlum ersin daha 20 yaşında ve yakışıklı bir çocuk. tarlada babamın işi bitene kadar lafladık ve babamı alıp eve geldik. ben eşimden başkasıyla birlikte olmamıştım hiç. fakat dediğim gibi bir çok kez bana yatma teklifinde bulunan sevişmek isteyenler olmuştu. zaten bu yüzden bir . iftira sonucu eşimden ayrıldım. ayrıldıktan sonrada eşimin bir çok kadınla ilişkisi olduğunu öğrendim. babamla dertleşirken yine eşimden konu açıldı ve babam… Sex Hikayeleri
sanırım üzülmemem için boş ver şunu açma konusunu öyle olacaktı oldu konuşmayalım keyfimiz kaçmasın diye geçiştirdi. eski eşimi özlemiyordum aksine ondan kurtulduğum için çokta memnundum aslında. artık hayatımda o .

yoktu ve işim oğlum derken zaman geçiyordu. bir kuaför işletiyorum ve geçimimi buradan sağlıyorum. bu sex hikayeyi de biraz derdimi anlatmak için yazıyorum aslında. o akşam herkes yatacaktı annemde bize çatı katında benim odamı hazırlamıştı. oğlumla odama geçtik ve o ana kadar hiç oğlumla aynı odada kalmamıştık. aslında evde oda çoktu ama annem kendisi gibi düşündüğü için bizim aynı odada

yatmamızı istemişti sanırım. oğlum yanımda soyunmaya başladı o güne kadar ona hiç erkek gözüyle bakmamıştım. aslında küçük yaşta evlendiğim için oğlumla aramdaki yaş çok değildi. 35 yaşındaydım ve yalnızdım. oğlumun yanımda soyunurken düzgün fizikli vücudunu görünce içimde bir şeyler olmuştu. .

oğlum sadece külotuyla yatağa yattı siki hafiften belli oluyordu. üzerini örtmemişti bile. bende onun uyumasını bekledim ve soyundum üzerime mini

geceliğimi giydim. altımda ne bir sütyen ne de külot vardı. bende öylece yatmışım ve yol yorgunu olduğum için hemen dalmışım. Seks hikayeleri

sabah üstümün açık olduğunu fark ettim. gözümü araladım oğluma arkam dönüktü ve götüm yarıdan fazla açık oğlumun gözünün önündeydi. oğlumun

nefesini duyduğum anda içimden kaynar bir su gitti sanki. uyur gibi yaparak yatakta hareket ettim ve yüzümü oğluma dönerken oğlumun hemen kalkıp odadan çıktığını duydum. gözümü açtığımda kapı kapandı ve kimse yoktu odada. demek ki oğlum uyanıktı ve beni o

halde görmüştü utanmıştım ve ne yapacağımı bilemedim. hemen üzerimi giyip aşağı inmek için odadan çıktım. aşağı indiğimden banyoya girdim. banyo ile tuvalet yan yanaydı ve yan tarafta oğlum vardı. nefes alışları hızlanmıştı sanki kulağımı duvara dayayıp onu dinliyordum. kesinlikle kendini

elliyordu. biraz sonra boşaldı galiba ve tuvaletin kapısını açtı hemen banyoya girip elini yıkayacaktı ki içeri girdiğinde beni gördü. =pardon anne sen mi vardın elimi yıkayacaktımda= dedi. bende =gel oğlum ben yüzümü yıkadım çıkıyodum zaten dedim= kapıda bekliyordu ve önünden

geçmem için yan durdu. o arada kalçamı ona dönerek geçtim ve sikine götüm sürttü. sikini hissetmiştim ve hala sönmemişti. mutfağa gittim ve anneme kahvaltı hazırlamak için yardım ettim. biraz sonra hepimiz masaya oturduk ve kahvaltı ediyorduk. oğlum yanımda oturuyor ve her zaman ki gibi çok sessiz duruyordu. babam biraz sonra annemide alıp tarlaya gitti. oğlumla yalnızdım ve bende biraz çay keyifi yapmak istedim. =oğlum ben bir çay daha içicem sende .

içermisin= dedim. o da =olur anne içerim koy bir tane=

dedi. birer çay koydum ve karşılıklı oturup içerken çıplak ayağımda bir şey hissettim. oğlumun ayağıydı. ona baktım kafası öne eğik sanki bir şey düşünüyordu. ersin içine kapanık bir çocuktur biraz. düşündüğü neydi bilmiyorum ama ayağıyla ayağımı bastırarak okşuyordu. bende ses

çıkarmıyordum. biraz sonra kendine geldi. =pardon anne aklım başka yerdeydi fark edemedim= dedi. =önemli değil ersin= dedim ve bulaşıkları yıkamaya başladım. ersin ise odamıza çıktı ve bende bulaşıkları yıkadıktan sonra merak ettim orda ne yapıyor diye. odamızın kapı deliğinden içeri

baktım. ersin akşam çıkardığım külotumu çıkarmış ve koklaya koklaya kendini elliyordu. siki baya kalın ve uzundu. onu öyle bir elliyor ve sıvazlıyordu ki içimden üstüne atlamak ve onun olmak geldi. sikini içimde hissetmek onun sıcak döllerinin ağzıma dolmasını istiyordum. nefes alışlarım hızlanmış ersinse hiç acele etmeden külotumu kokluyor sikine sürüyor annesi olmadan onun tadını çıkarıyordu. biraz sonra kendimi ellemeye başladım. amım ıslanmıştı ve parmağım kolayca amıma giriyordu. vıcık vıcık olmuştu elim ve sesler çıkmaya başlamıştı. ersin içerde hiç bir şeyden

haberi olmadan sikini elliyordu. külotumu kokladıkça oh çekiyor kendinden geçiyordu. bense kapının önünde sadece oğlumu izliyor ve kendimi baştan çıkarmaya

çalışıyordum. daha sabahtı ve babamların gelmesi akşamı bulurdu. bu bir fırsattı benim için oğlum beni isterken bende yalnızken neden bir

başkası olmalıydı ki. işte aslan gibi bir oğlum vardı ve benim için deliriyordu. cesaretimi toparlayıp odaya birden girdim. ersin öylece kalmıştı. =ne yapıyorsun oğlum sen= dedim şaşkın taklidi yaparak. =anne şeyy.ben… şeyy..= diye geveliyordu. çırılçıplak ve sikide kalkıktı. ona =oğlum

bu yaptığın yanlış farkında mısın= dedim. o da bana =özür dilerim anne bi daha olmaz söz veriyorum= dedi ve giyinmek için kıyafetlerini aldı. elinden tuttum ve = oğlum yanlış olan külotumu alıp beni hayal etmen. eğer istediğin bensem neden bana gelmiyosun ki= dedim. oda bir anda sevinerek beni kucağına aldı. beni biraz öptükten sonra yatağa yatırdı ve üzerimden tişörtümü kotumu

çıkardı. sütyenimi yukarı kaldırıp göğüslerimi emmeye başladı. göğüs uçlarımı neredeyse koparacaktı çok azmıştı belli ki. sonra sütyenimi çıkarıp beni sırt

üstü yatırdı. bacaklarımı tutup yukarı kaldırdı ve öylece bıraktıktan hemen sonra iki eliyle külotumu yanlardan tutarak tek hamlede çıkardı. sonra

bacaklarımı iki yana ayırıp üzerime geldi biraz seviştik yeniden siki sertleşmişti. =gel biraz amımı yala oğlum= dedim. o da =tamam bitanem seni uçurucam bugün= dedi. ben ayağa kalktım ve hemen ağzını amıma dayadı. saçları biraz uzundu elime aldım ve kafasını amıma bastırdım. biraz sonra gözlerimi kapatmış tadını çıkarırken içerde bir sıcaklık hissettim gözümü açıp baktım ki dilini amıma sokmuş içerdeki

sıvıları yalıyordu. çıldırmıştım sanki kendimi bir fahişe gibi hissediyordum. beni kölesi yapsın döve döve siksin isterse gebertsin istiyordum. onun için

ölmeye en hazır olduğum andı sanki. ve onu yatağa itip üzerine ters yattım. sikini ağzıma aldım ve amım onun ağzındaydı. .

sikini yaladıkça kafamı bastırmaya başladı. biraz sonrada üzerinden beni atıp tam istediğim hayvansı davranışlara başladı. beni kullanıyordu kölesi olmuştum oğlumun.

üzerinden beni attıktan sonra yataktan indi ve beni ters yatırdı kafam yataktan dışarda sırt üstü yatıyordum. ağzıma sikini verdi ve yalamaya başladım. yaladıkça ileri gidiyordu boğazımı zorluyordu. harkaydı beni umursamıyor ve acıyla dolu bir zevk yaşatıyordu. boğazıma soktukça kusasım geliyordu ama kusmuyordum. bir ara sikini çıkardı =gel yavrum sok boğazıma gebert beni erkeğim=diye yalvardım ve bana =vay be sen ne orospuymuşsun öyle= dedi. bu söz beni çok mutlu etmiş ve bana aşırı azgınlıkla zevk vermişti. oğlumun sikini iyice yalamış ve boğazımdaki balgamlarla ıslatmıştım. aşırı kaygandı ve beni yatağa uzatıp bacaklarımı ayırdı.=geleyim mi hayatım= dedi. =sorma aşkım sik öldür beni acımadan

sik acıtarak sik acıya ve zevke doyur beni= dedim. o da kaygan sikiyle tükürüklediği amıma tek hamlede öyle bir girdi ki amımdan kıvılcımlar çıktı sandım. gözlerim ateş atmıştı ve istediğimde buydu acı çekmek onun kölesi olmak beni sike sike canımı

yakmasıydı. bir seferde girdiği amıma hiç durmadan sokup çıkarıyordu sikini. acayip zevke gelmiş ve altında kıvranmaya başlamıştım.çok geçmeden =aaahhhh… geliyoruuummm.=d iye söylenmeye başladı. bende o anda sıkıca belinden ayaklarım ve ellerimle kavradım. onu bırakmayacaktım içime boşalacaktı. =ne yapıyosun anne içine

boşalcam geliyorum= dedi ben de =devam et sen aşkım sik orospu anneni= dedim. bir kaç git gelden sonra içime boşaldı tütriyordu. zevke gelmiştim artık = durma aslanım inene kadar pompala çıldırt beni aşkıımmmm= diye yalvardım. durmadı ve devam etti bende boşalmıştım içimden çıktıktan sonra yanımda su bardağına bütün döllerini çıkarttım. benim sıvılarımla karışmış ve bardağın yarısına gelmişti döller. oğlum sırt üstü yatağa uzanmış belli ki yorulmuştu. bardağı ona gösterdim ve hepsini bir dikişte içtim. =harikasın sen bitanem benim= dedi. ama ben doymamıştım biraz dayak yemek istiyordu canım. =kalk aşkım döv beni= dedim. oğlumda sanki dünden razı gibi beni yatağa yatırıp domalttı. götümü şamarlıyordu. sonra tükürüklerini biriktirip amıma tükürdü. yan tarftaki bardağı alıp amıma bir seferde soktu kasılmıştım. kasıklarım ağrıyordu ve müthiş bir acı hissediyordum fakat =sok oğlum parmaklarınıda sok parçala beni hayvanııımmm= diye yalvarıyordum. ersin parmaklarını tükürükleyip bardağın yanından sokmaya

çalışıyordu. amım patlayacak gibiydi. harika bir duyguydu o sırada bir kez daha boşaldım ve biraz yattıktan sonra duş alıp babamların

gelişini bekledik. bana öyle hayran hayran bakıyordu ki içimden her an ona kendimi siktirmek geçiyordu. bu olaydan sonra yaklaşık 2

ay oğlumla hayatımızı yaşadık fakat bu yıl üniversiteyi kazandığı için gitti ve şimdi tek başıma kalıyorum. her akşam onunla konuşuyorum .

ve tatillerde onu bekliyorum. onu aldatmak istemiyorum umarım uzun sürmez ayrılığımız.
Devamını oku...